alıntı düşünceler...

İnsanlar inanıyorlar. İnsanların yaptığı işte budur. İnanırlar. Ve sonra inançlarından dolayı sorumluluk almazlar; bir şeyler yaratırlar ve bu yaratımlarına güvenmezler. İnsanlar karanlığı dolduruyorlar: hayaletlerle, tanrılarla, elektronlarla, öykülerle... İnsanlar hayal kuruyorlar ve insanlar inanıyorlar. İşte bu inanç, bu kaya gibi sert inanç olayların olmasına neden olur. Aklıma şu an bir çok savaş yada yaşanmış olay geldi. Bunlar sadece benim aklıma gelenler. Size başka başka olayları çağrıştırmış olabilir. Kendimiz aciz, güçsüz, bunalımda hissettiğimiz zaman bizden daha güçlü, daha kudretli bir ŞEY(ler) arıyoruz ve onlara sarılıyoruz, bağlanıyoruz. Ve sonra yine düze çıktığımız zaman, herşey yoluna girdiği zaman ŞEY(ler)İ unutuyoruz. ŞEY(ler)İ, o büyük karanlık boşlukta yada odamızın kuytu bir köşesinde, yatağımızın altında, dolabımızda, defterimizin bir sayfasında, bindiğimiz arabamızın dikiz aynasında öylece unutuveriyoruz. Ta ki biz yine bir boşluğun içine düşene kadar! Ve bu böyle sürüp gidiyor.

1 yorum:

pudra dedi ki...

nasıl da doğru bir tespit.