CANAVARLAR Garip Yaratıklar Kitabı



Christopher Dell' in Yapı Kredi Yayınları' ndan çıkan Canavarlar Garip Yaratıklar Kitabı kitabı ile masallarda olsun mitolojide olsun yer alan çeşitli medeniyetlerin farklı ama ortak yönleri olan yaratıklarından bahsetmektedir. Kitabı satın alalı bir buçuk yıl olmuştur sanırım. Sayın arkadaşım Çağlayan Barzo tavsiye etmişti ki bloglarından birisi olan Bir Paragfta görünce de tamam kesinlikle bu kitaptan bir tane de bende olmalı demiştim. Eh tabi kitaptan hemen edindim. Kitap görselleri ile beni benden aldı ve kendi kendime bu kitabı hemen bitirmemeliyim dedim. Sözümde de durdum.




İçindekileri tek tek yazmak yerine her zamanki üşengeçliğim sayesinde fotoğrafını çekip paylaşma kararı aldım ki yaptım da. Birinci konu Tanrılar ve Canavarlar -Kaostan doğan yaratıklar, canavar tanrılar, titan'lar, korkunç aztek tanrılarını uzun uzadıya anlatmadan görsellerle ve görsellerin kaynakları ile ilgi çekici bir şekilde yazılmış. Tanrılar denilince zaten ilk akla gelen Mısır tanrıları ve Yunan tanrılarıdır. Ayrıca kitapta kısaca bahsi geçilse de bu aralar vizyonda olan Titanların Öfkesi' nin de aslına ne kadar sadık kaldığını gözlemlemiş oluyoruz.

Kali ve iblisler konulu guvaş resimi Kangra okulu, 18.yüzyıl, C.L. Bharany Koleksiyonu, Yeni Delhi.

İkinci konu Şeytanlar ve İblisler ki burada gerek medeniyetler gerek dinler açısından olsun insanların zaman içerisinde en çok etkilendiği bazı varlıkların yine görselleri ile yer verilmiş. Görsellerin çokluğu ve ilgi çekiciliği hangisini eklemeliyim, bunu da eklesem, şunu da ekleyeyim derken tüm kitabın görsellerine paylaşmama neden olacağından korktuğum için kendimi durdurmaya çalışıyorum. Lakin görseller gerek zamanının iyi ressamlarının elinden çıkma olsun gerek kabartmalar olsun gerek ahşap baskılar olsun ya da bir destanı anlatıyor olsun hangi zamanda yapıldığı önemli değil o dönemin insanlarının korkusunu yansıttığı açıktır. Bilinmezliğin yarattığı korku sonucu ortaya çıkmış olduğuna inandığım yaratıklar...



Üçüncü konu ise Büyülü Canavarlar olarak geçiyor. Uzak doğunun- gerek Hindistan gerekse Çin ya da Japonya olsun bu konularda aslında Avrupa' dan daha başarılı olduğunu düşünmeye başladım. Belki de kitabın ağırlıklı olarak uzak doğu canavarlarından bahsetmesinden sebep olabilir. Avrupa yaratıkları karabasanlar, hortlaklar, vampirler, kurt adamlar ve ejderhalar ki ejderhalar batı doğu olarak ikiye ayrılmış, bilindiği gibi Uzak Doğu'nun masallarında da ejderhalar yer almaktadır. Sonuçta Arapların masallarında, korku hikayelerinde yer alan ve beni cidden etkileyen bir çok iblis, canavar bulunmaktadır. Ama kitapta onlara denk gelmedim.

Henry Fuseli - Titania Embracing Bottom 1793 (detay)

İçindekiler sayfasının her köşesinde bir yaratık yer almaktadır. Yazarın titizliğinden olduğunu düşünmekteyim her yaratığın bölüm sonlarında sayfa numarasından ayrıntısına kadar hangi canavarın hangi kaynaktan alındığı ve çizimin kime ait olduğu, hangi dönemlerde çizildiği ve şuan nerede sergilendiği ya da muhafaza edildiği yer almaktadır. Bu benim için önemlidir çünkü o görsellere bakıp hangi medeniyetin bir yaratığı olduğunu ya da başka bilgileri bilmek isteyebilirim. O yüzden ben de buraya yapıştırırken çoğunun kaynakçada geçen bilgisini aktarmaya çalıştım.

Utagawa Kuniyosi "Oki no Jiro'nun bir tengu'yu oldurusu" tahta baski resim 19.yy ilk yarisi (detay)

Her zaman için bilinmezlik bir korku unsuru olmuştur. Bu gerek gökyüzünün sonsuzluğu gerek denizin sonsuzluğu gerekse karanlığın sonsuzluğu olsun hepsinin ortak noktası sınırlarını göremediğimiz için bilinmezlik yaratması. Beynimizin de bu sırada boş durmaması ile inancımız doğrultusunda zihnimizde bir çok çeşitte kötülük yaratmamız sonucu bunların var olmasıdır. Bir çoğu da bazı insanların kahramanlıklarını kanıtlamak, daha da güçlendirmek için anlatılan destanları süsleyen yaratıklar olmuşlardır. Özellikle de ejderhalar bir çok Avrupa destanında halkı rahatsız eden bir unsurdur ve bu yaratıktan kurtulmaları için bir kurtarıcı gelir ve ejderhayı öldürerek yoluna devam eder.

Utagawa Kuniyosi, "Prenses Takiyaşa'nın Mitsukuni'yi Korkutmak İçin Bir İskelet Hayaletini Yardıma Çağırışı", 1844 (detay)

Bu yaratıkların kimisi gerçekten kötü niyetli, kimisi ise çoğunlukla kötü niyetli olmasına rağmen sadece insanları korkutup kaçırarak eğlenen muzip yaratıklar olarak anlatılmıştır. Kimisi açlığından, kimisi bölgesine girdiğinden saldırmıştır olarak yazılır. Ama kesinlikle hiç biri sevimli değildir. Hatta oturduğum yerden görsellerine baktığım için olsa gerek kimisi bence komiktir. Ama çoğunlukla çirkin ve tiksindiricilerdir. Özellikle de insanı tedirgin eden insan vücutlu ama hayvan başlı olanlar gibi... Bunun yanı sıra yazar kurt adamlar ve vampirlerden de bahsetmiştir. Ve kitabın sonundaki Canavar Kavimler ciddi anlamda ibretliktir diyeceğim ama bir yandan da o zamandaki insanlarla dalga geçiyormuşum gibi hissetmeme engel olamıyorum. O zamanlar dünya üzerinde keşfedilmemiş, gidilmemiş uzak diyarların bilinmezliği insanlara bu tür kavimler yaratmalarına neden olmuş olsa gerek diye düşünmekteyim. Şimdilerde ise gelişmiş ülkelerde ancak bu tür düşüncelere insanlar batıl inanç olarak bakmakta lakin belki de Japonların korku filmlerinde bu kadar iyi olmalarının sebebi hala o batıl inançlarına tutunuyor olmaları olabilir mi diye aklıma gelmedi değil. Çok karışık bir yazı oldu ama oldu.

Olaus Magnus, Carta Marina 1539 (detay)

1602





Marvel'ın isteği üzerine Neil Gaiman'ın hikayesi ve Andy Kubert ile Richard Isanove çizimleri ile meydana gelen; ülkemizde Gerekli Şeyler'den çıkan 1602 ciddi anlamda beklemediğim gibiydi. Beklemediğim gibi dedim çünkü Neil Gaiman' ın kendine uyarlamasını bekledim yani daha mistik bir hava düşündüm lakin o ise kendini Marvel karakterlerine uyarlamış-eh zaten amaç buydu yani niye bu kadar azimle kendimi mitolojik karakterler beklentisine soktuysam... İlk başlarda azimle kafamdaki gibi ne zaman olacak diye bekledim ama sonra beni şaşırtan yerler ile bir baktım hikayenin sonuna gelmiştim ve Neil Gaiman'ın sonsözünü okuyordum. Sonsözde de zaten durumdan bahsetmiş: "Sonradan duyduğuma göre insanlar bunun bir Sandman olmadığını söylemişlerdi. Ben de böylece rahatladım. Çünkü gerçekten bu çizgi romanın bir Sandman olmaması için çok uğraştım."






"400 yıl öncesinin Marvel Evrenindeyiz ve sebebi bilinmedik bir biçimde insanlar ve olaylar, olmaları gereken zamanın dışında karşımıza çıkıyorlar." İşte burada da karakterlerimizle karşılaşıyoruz. Kalkıp karakterlerin tek tek fotoğrafını ekleyip bu işte bu karakter demeyeceğim çünkü benim için sürpriz olan belki sizin için de sürpriz olacaktır ve bunu bozmak istemem. Ama tabi ki de ilk akla gelenler ya da hemen özellikleri, güçleri ve yetenekleri ile kendini belli edenlerden birkaçı görselde de görülmektedir(x-men, spider-man, fantastik dörtlü, daredevil gibi...)





Ah az kalsın unutuyordum tek bir sürpriz karakter çıkmıyor ki. Sonlara doğru hiç beklenmedik anda gruba katılan ve en başından beri olayların içinde olan ki marvel karakterleri içinde gerçekten sevdiğim karakter aslında beni kitaba bağlayan sebeplerden oldular.
Ve tabi bir de hala çözemediğim 400 yıl öncesinde olan Marvel evreni içinde Neil Gaiman'ın eklemeyi gerekli bulduğu şu minik dinozorlar var. Ama onlara çok takılmayalım.

Neil Gaiman'ın sonsözde yazdığı gibi içeriğine bir anda karar vermesine vesile olan 11 Eylül saldırısından sebep hikayede uçaklar, gökdelenler, bombalar ve silahlar yoktur. Ama o minik dinozorlar vardır. : )

Biraz daha yazarsam anlatmamam gereken ayrıntılara girebilirim o yüzden meraklısına tavsiyemdir: okuyunuz.